ERKAN ÇAPRAZ - TURGUT SARİ - MEHMET IŞIK RON
YÜKSEKOVA HABER (ÖZEL HABER)
Hakkari’nin Yüksekova İlçesi Büyükçiftlik beldesi ile Kadıköy köyü arasındaki Derav bölgesinde bulunan tarihi kalıntılar tarihçiler tarafından araştırılmayı bekliyor. Daha önce herhangi bir arkeolojik kazının yapılamadığı kalıntıların Urartu dönemine ait Muşaşir (Mutsatsir) antik kentine ait olduğu sanılıyor. Tarihinin M.Ö.7000 lere uzandığı kesin olarak bilinen Yüksekova'nın Geverok Vadisi'nde kayalara kazılmış bini aşkın resim bulunmuş, bu resimler yapısal özellikleri nedeniyle Neolitik dönemle tarihlenmektedir. Tarihi kaynaklar M.Ö.1000'de ise Yüksekova'da Urartu Uygarlığı'nın yaşadığını gösteriyor. Bölgenin o dönemlerden beri yerleşim alanı olarak kullanılmış olması buranın tarihi Muşaşir kenti olduğu ihtimalini güçlendiriyor.

DEFİNE AVCILARI TARAFINDAN TALAN EDİLMİŞ
Urartu ve Asur kitabelerinde sık sık ismi geçen Muşaşir (Mutsatsir) kenti olduğu tahmin edilen kentte arkeolojik araştırmalar yapılmadığından kalıntılarla ilgili bilgiler oldukça kısıtlı. Büyük bir alanı kapladığı kalıntılarından belli olan tarihi kent define avcıları tarafından talan edilmiş durumda.
ÇÖLEMERİKLİ: KAZI YAPILMALI
7 değirmen, mezarlık, kilise ve yerleşim alanı kalıntılarının bulunduğu kentle ilgili bilgisine başvurduğumuz Hakkarili araştırmacı tarihçi yazar İhsan Çölemerikli, Hakkari merkez ve ilçelerinde araştırılmayı bekleyen ve koruma altına alınması gereken bir çok tarihi kalıntının bulunduğunu belirterek, “Buranın tarihi Muşaşir kenti olduğu sanılıyor. Burada daha önce herhangi bir arkeolojik kazı ya da detaylı bir araştırma yapılmadığı için Muşaşir kenti olup olmadığı tam olarak kesin değil. Derav olarak da adlandırılan bu kent kalıntılarının bulunduğu yer Orşe deresinin ovaya giriş yaptığı, yerleşim yeri için cazibeli bir yerdir. Konumu ve özellikleri itibari ile ilkçağ uygarlıklarına ait olduğu kuvvetle muhtemeldir. Arkeologların ve tarihçilerin gelip bu tarihi kent kalıntısı başta olmak üzere Yüksekova’daki Dara köyü ve Yüksekova Kalesi olarak bilinen mevkide ciddi araştırma ve kazı yapmaları gerekir.”dedi.
KENG ŞEHRİ OLARAK DA BİLİNİYOR
Kadıköy Köyü sakinlerinden Sefer Çelik (50) ise kalıntılarla ilgili, “Büyüklerimiz anlatırdı, buranın Keng isimli bir şehir olduğunu (Bajêrê Kengê) ve şuan boşaltılmış vaziyette bulunan Orşe’de de benzer bir şehrin bulunduğunu anlatırlardı. Zaten Orşe köyünde de bir kilise bulunuyor. Ayrıca özellikle bu tarihi kent kalıntısının çevresinde bulunan köylerde de kiliseler ya da tarihi kalıntılar bulunuyor. Bu kentin depremler ve yağmalar sonucu yok olduğu söyleniyor. Burada kazı yapılmasını ve böyle yerlerin turizme açılmasını bizler de istiyoruz. Ayrıca bulunacak örnekler tarihin seyrini de değiştirebilir.”dedi.
SARGON’UN TALAN ETTİĞİ ŞEHİR Mİ?
Çeşitli kaynaklarda yer alan bilgilere göre, Asur Kralı II. Sargon M.Ö 714’de Musaşir’i ele geçirmiş, burada bulunan ve İspuini ile Menua krallıkları arasındaki Haldi Tapınağını yağmalayarak ele geçirdiği ganimetlerin bir listesini çıkarmış. Asurluların ele geçirdikleri eserler arasında Kralı İspuini’nin oğlu Sarduri’nin heykeli, mabede armağan edilmiş boğa, buzağı ve inek heykelleri de bulunuyordu. Asurluların düzenlediği bu kitabe Asur tabletlerinden günümüze gelebilmiştir. Musaşir kenti ile ilgili bir kabartma Dur Sargon’da bulunmuştur. Bu kabartmadan Musaşir kenti ile Haldi Mabedi ayrıntılı biçimde tanıtılmıştır. Günümüzde nerede olduğu bilinmeyen bu kabartma ile ilgili olarak XIX. yüzyılda Flandin’in bir çizimi bulunmaktadır. Buna göre Musaşir’de konutlar yassı çatılıdır. Bu evlerin bazılarının birden fazla katları vardı. Flandin’in çizdiği resimlerde Kral II.Sargon’un ganimet listelerini içeren tabletlerde ismi geçen heykeller de görülmektedir. Tarihi kaynaklara göre, erken hristiyanlık döneminden sonra sıkça kullanılan bir yerleşim yeri olduğu ve birçok kavme ev sahipliği yaptığı bilinmektedir.