YÜKSEKOVA
 
  Ana Sayfa
  YÜKSEKOVA
  YÜKSEKOVA VİDEOLARI
  YÜKSEKOVA DENBEJLERİ
  TARİHİ YERLER
  AŞİRETLERİ
  EĞİTİM DURUMU
  İletişim
  EKONOMİK DURUM
  YÜKSEKOVA KÖYLERİ
  RESİMLER
  DAĞLARI
  YÜKSEKOVA ŞİİRLERİ
YÜKSEKOVA
 

                                                                         Yüksekova (Gever) Tarihi


Tarihi bir kent olan Yüksekova'da sürekli yerleşimin M.Ö.7000'lere değin uzandığı kesin olarak bilinmektedir. M.Ö.1000'de ise yörede Urartu Uygarlığı yaşanmıştır. Eski adı Gever olan Yüksekova, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Yüksekova I.Dünya Savaşı sonunda Rus işgaline uğramış, ilçenin milis kuvvetleri ve ordunun başarısı sonucu 5 Mayıs 1918'de düşman işgalinden kurtulmuştur. 19.yy'da Van Vilayetine bağlı Hakkari Livası'nın kazası olan Yüksekova 1936'da ilçe durumuna getirilmiştir. İlçe merkezin eski adı Dize'dir.

Yüksekova'nın toplam nüfusu 2000 yılı sayımına göre 102,039 kişidir. Bu nüfusun 59,662'si ilçe merkezinde, 42,377'i ise köylerde yaşamaktadır. Nüfus artışı diğer yerleşim yerlerine göre yüksektir. Yüksekova İlçesinin yüzölçümü 2291 km2'dir. Coğrafi yapı olarak iki kısma ayrılır. Ova kısmı 200.000 dekardır, bu kısmın 30.000 dekarı bataklıktır. İkinci kısmı ise dağlıktır. Yüksekova'nın rakımı 1950 m 'dir. İklimi karasal iklim özelliğine sahiptir. Kışları sert ve uzundur. Ekin ayı sonunda düşen kar Nisan ayı sonuna kalkmaktadır.

Yüksekova'ya bağlı 49 köy köylere bağlı 106 mezra bulunmaktadır. Ancak terör nedeniyle köy ve mezralardaki nüfusun büyük çoğunluğunu ilçe merkezine göz etmiştir. İlçede göç nedeniyle işsizlik sorunu yaşanmaktadır. Geçim kaynağı hayvancılığa, özellikle de küçük baş hayvancılığa dayanmaktadır. Tarımsal üretim çok azdır. İlçede iki adet un fabrikası ile bir adet süt ve süt ürünleri fabrikası bulunmaktadır.

Tarihi eser olarak Urartu Uygarlığının en kalıcı kanıtları ünlü "Ordu Yolu"dur. Bu yol Yüksekova Kelişin Geçitin'den Van'a uzanmaktadır. Ordu yolu üzerindeki Keleşin ve Topzava Stelleri anıtları üzerinde Urartu diliyle yazılmış yazıtlar vardır ki bu Uygarlıkla ilgili doğrudan bilgiler bu yazıtlardan elde edilmiştir. Büyükçiftlik Beldesi (Hıravat) kalıntıları; Yüksekova'nın batısında Aviş deresi ağzında büyük bir kent ve kale kalıntısıdır. Buranın önemli Urartu kentlerinden Musaşir olduğu sanılmaktadır. Ayrıca Derav Vadisi Gagevran Köy yakınlarında 11.yy'da kayalara oyulmuş kiliseler vardır. Duvarları içten, nişler ve Hz.İsa'nın yaşamını konu alan freskolarla süslüdür. İlçe Merkezine uzaklığı 80 km .dir

GEVEROK vadisinde CİE HANDEV ADE Tepesinde kayalara kazılmış bini aşkın resim bulunmuştur. Bu resirnler yapısal özellikleri nedeniyle NEOLOTİK dönemle tarihlenmektedir. M.Ö lOOO'de ise yörede URARTU uygarlığı yaşanmıştır. Bu uygarlığın en kalıcı izleri ise İlçe sınırları içindeki ünlü ORDU yoludur. Bu yol, URARTU krallığının Van Gölü kıyısındaki merkezi TUŞBA'dan (Van İlinin eski ismi)başlayıp CİLO Dağlarına değin uzanmaktadır. GELYAŞİN ve TOPUZAVA anıtları üzerinde URARTU dili ile yazılmış yazıtlar vardır ki; bu uygarlıkla ilgili en doğrudan bilgiler bu yazıtlardan elde edilmiştir.

Büyükçiftlik (Hırvata) Köyü kalıntıları, Yüksekova'nın batısında Orışe deresi ağzındaki büyük bir kent ve kale kalıntısıdır. Burası Urartu'nun önemli kentlerinden Musaşir olduğu sanılmaktadır.

Eski adı GEVER olan Yüksekova Kanuni Sultan Süleyman'ın egemenlik yıllarında Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1. Dünya savaşında Ruslar Yüksekova'yı işgal ettiler. (24 Mayıs 1915) Nasturi liderlerinde Marşemonu HOY'a' götürdüler. Onun aracılığı ile bütün Nasturileri ayaklandırarak Türk ordusuna karşı kullandılar. 1915'te bölgedeki Müslüman halk Rus ve Nasturi zulmünden kaçarak dağıldılar. 5 Mayıs 1919'da yerli milis kuvvetleri ve şanlı ordumuz tarafından Yüksekova kurtarılınca isyancı Nasturiler, Urumiye (İran'ın Yüksekova'ya komşu olan ili) bölgesine çekildiler.

19. Yüzyılda Van vilayetine bağlı Hakkari livasının kazası olan Yüksekova 1936'da ilçe konumuna getirilmiştir. İlçe Merkezinin eski adı Dize'dir..
 

 

YÜKSEKOVA (Gever)  TURİSTİK YERLER

 

Irak ve Iran'a komşu olan ilçemizde Cento'nun ortak bir çalışma sonunda meydana getirdiği standart bir karayolu, Esendere sınır kapımızdan İran'a ulaşmaktadır. Komşu İran devletinin iki sınır kapısından biri olan Esendere yolunun bu ilçemizden geçmesi turizm yönünden büyük önem taşımaktadır.

Bu durumu dikkate alan Yüksekova kaymakamlığı ve özel sektör ilçede turistik tesis yaptırıma girişmiş bulunmaktadır. İlçemizin turistik değerinin son yıllarda anlaşılması sonucu gelen yerli ve yabancı turistlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.Türkiye'nin en doğu uçunda bulunan dolayısıyla Irak ve İran'a komşu olan Yüksekova ilçesini özellikle Türkiye-İran turist yolunun geçtiği Esendere sınır kapısından gelenlerin sayısı fazladır.

İlçe merkezine gelen turistler ise gezi inceleme, va yapma, Cilo ve Sat göllerine giderek çeşitli konulurda bilimsel araştırmalara yapmak eğilimi ve sistemi ile gelen turistlerdir. Bu sırada bazı tarihi eser meraklısı turistlerin geldiği tespit edilmiştir. Cilo- Sat dağlarına "Türkiye'nin Himalayaları" denir. Daima karlı tepeleri, buzul gölleri yer yer hırçın tabiat güzellikleri içinde insanoğlunun meydan okuyan bütün bu manzara yurdumuzun bir başka köşesinde kolay kolay bulunmayacak değerlerdir.

 

TARİHİ (Gever) YERLER

 

Türk tarih uzmanlarının adım adım dolaşarak 1938'de Cilo-Sat dağlarının Gevaruk vadisinde rastladıkları "Kaya resimler merkezi" Yüksekova yöresinin değerini arttırmıştır. Sarp kayalara çizilmiş bu resimler yörede mağara insanlarının yaşadığını göstermektedir. En az 5000 yıllık geçmişi olan kaya resimleri Yüksekova'nın en büyük tarihi hazinedir.

Bunlardan başka Yüksekova ilçesindeki bazı köylerde kaya sığınaklarında saklandıkları iddia edilen bazı yerleri bilinen "Eski Kitap Depoları " vardır.Dağlıca'dan (Oramar)kaçırılması teşebbüsünde bulunmuş fakat mani olunmuştur.Bu kitaplardan Avrupa'da ki bazı antika kaçakçıları ile ilgilidir.Kitapların pah abiçilmez değerde olduğu ,bir kısmının yerlerinin bilindiği ,buraların kuvvetli teşkil ve teçhizatla masraf edilerek aranması lazım geldiği İstanbul Dağcılık İhtisas Kulubü Başkanı tarafından 19 Kasım 1971 tarih 155 sayılı yazıda ifade edilmektedir.Geveruk Vadisi ,Yüksekova ilçe Merkezine 34 km olup,bunun 28 km.si stabilize karayolu 7 km si ise patikadır .

 

Yüksekova ilçesi doğuda İran devleti ve Şemdinli ilçesi, güneyde Irak devleti, batıda Çukurca ilçesi ve Hakkari ili, kuzeyde Van ilinin Başkale ilçesi ve İran devleti ile çevrili ülkemizin bir serhat ilçesidir.

Yüzölçümü 2291 kilometrekare olup Hakkari iline uzaklığı 80 km 'dir Etrafı dağlarla çevrili olan ilçemizin rakımı 1950 m 'dir. Batısında Cilo dağı, kuzeyde Mor dağı doğusunda İran sınır dağları güneyinde Cilo dağlarının uzantısı olan Sipiriz sıra dağlarıyla çevrilidir. Yüksekova ilçesi bir çöküntü alanıdır.

Ovanın kenarında büyük Zap nehrinin bir kolu olan Nehil çayı akmaktadır. Yüksekova'nın yüksek dağlarında bazı buzul ve sirk gölleri vardır. Bu göller daha çok Cilo ve Sat dağlarındadır.

CİLO DAĞI (REŞKO) 4168 M 
DİLEZİ 3250 M 
KELEMERİ 3084 M 
MOR DAĞI 3810 M 
ORAMAR 3302 M 
KORAN 3396 M 
SAT DAĞI 3300 M 
ŞERRAZİ 112 M 
VADİNASUR 3250 M


Yüksekova ilçesi 42-10 ve 44-50 boylamları 36-57 ve 37-48 kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Yüksekova ovasının genişliği 15km ve uzunluğu 40 km 'dir .Zengin alüvyon topraklara sahip olmasına rağmen ağaç ve meyve yetiştiriciliği olumsuz iklim şartları sebebiyle çok azdır. Gece-gündüz ile mevsimler arasında büyük sıcaklık farkı; tarımdan çok, gür çayır ve meralarla hayvancılığa zemin hazırlamıştır.

En büyük platosu Kandil Yaylası, Armutdüzü çevresidir. En büyük vadisi Yüksekova'dan geçen Zap'ın bir kolu olan Nehil ırmağı vadisidir. Yüksekova'daki yaylalar ekonomik hayata yön vermiş ve özellikle hayvancılığı ön plana çıkarmıştır. Belli başlı yaylalar şunlardır: CEYTER, MERGEZER , MEYDANBELEK, MOR DAĞI, VARGENIM, KANİMASİ Belli başlı akar suları ise Nehil ve Oramar ırmaklarıdır.

YÜKSEKOVA'NIN İKLİMİ

 

Yüksekova ilçesi Doğu Anadolu bölgesi iklim özelliklerini taşır. Dolayısıyla karasal iklim hüküm sürer. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve karlı geçer. 

Karasal iklimin en belirgin özelliklerinden gece ile gündüz ve mevsimler arasındaki sıcaklık farkı fazla, yağış ise azdır. Orman örtüsü yok denecek kadar az olan ilçenin bitki örtüsü ise step karakteri taşır.

 

                                                             Yüksekova hakkında,Gever hakkında,yüksekova tarihi

 

"Okullarda barış kültürü dersi olsun"

Barış Kültürü ve Eğitimi Çalıştayı kitabında barış kültürünün erken yaşta kazanıldığından hareketle ilk ve ortaöğretimde “barış kültürü ve eğitimi”nin seçmeli ders olarak yer alması öneriliyor.
21 Mart 2013 Perşembe 11:01

Barış kültürünün eğitimde nasıl ele alınacağının tartışıldığı “Barış Kültürü ve Eğitimi Çalıştayı” kitabı ilk ve ortaöğretim müfredatında barış kültürünün seçmeli ders olarak yer almasını öneriyor.

Kitabın yayımlandığı 21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı’ndan Avukat Gülbin Sözen, barışın çok küçük yaşlarda kazanılması gereken bir davranış biçimi olduğunu belirterek barış kültürünün okullarda hem ders olarak yer alması, hem de bütün eğitim sisteminde bu noktanın göz önünde tutularak hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

“Bütün eğitim sisteminin de bu noktadan göz önünde tutularak hareket edilmesini istiyoruz. Bu noktada okulla ailenin işbirliğinin de çok gerekli olduğuna inanıyoruz.”

Sözen sözü edilen sistemin altının sivil toplum kuruluşlarıyla destekleyerek ve Milli Eğitim’in her aşamasındaki yetkililerle temasa geçerek doldurulacağını da anlattı.

Eğitmenlerin, öğretmenlerin de eğitilmesi gerektiğini vurguladı.

“Boğaziçi Üniversitesi’yle bir işbirliğimiz var. Bir sertifika programıyla öğretmenlere de bu konuda eğitim vermeyi düşünüyoruz.”

Çocuklara nasıl öğretiriz?

Kitaba katkıda bulunan kurumlardan biri olan Hümanist Büro’dan Avukat Seda Akço da barış ve hoşgörü anlayışına uygun eğitim ortamında, temel anlayışını bunların oluşturduğu bir eğitim almanın çocukların hakkı olduğunu vurguladı.

Barış kültürünün eğitimde nasıl ele alınacağının tartışıldığı kitaba dair sorularımızı yanıtlayan Akço kitabın bu konudaki bir çalıştayın sonucunda ortaya çıktığını hatırlattı ve kendi yaklaşımlarını anlattı.

“Barış kültürünün eğitimde nasıl ele alınabileceği, hem toplumsal hem bireysel yaşamda şiddete dayalı olmayan barışçıl yöntemlerle problemlerin çözümü nasıl öğretilebilir çocuklara diye tartışıldı.

“Eğitim kurumlarına bu anlayış nasıl aktarılabilir diye düşünülmesini sağlamak, bu programların eğitim müfredatına alınmasının sağlanması amaçlanıyordu.”

“Değiştirilecek olan biziz”

Akço Hümanist Büro’nun yaklaşımını anlatırken bu konunun çocuklara yönelik bir problem olmadığı, çocukların hakkının sağlanmasına dair bir konu olduğuna inandıklarını vurguladı.

“Bu hak Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yazılı.

“Bu anlayışa sahip çocuklar yetiştirelim idealiyle değil de çocukların bu haklarını kullanabilmelerini sağlamak yükümlülüğümüzdür.

“Bu yükümlülüğü yerine getirmek için ne yapmalıyız diye bakmalıyız. Değiştirilecek olan aslında biziz.

“Onun için oturup bakmalıyız, eğitim ortamları buna uygun mu, eğitmenler, eğitim programları buna uygun mu diye bakıp uygun hale getirilmesi için ne yapılması gerektiğini belirlemeliyiz.

“Çünkü bir kurumun fiziksel koşulları çocuğun görüşünü ifade etmesine ya da kendini ortaya koymasına el vermiyor ise dersle çocuğa görüşlere saygıyı öğretmeye imkan yok. Yaşıyor olmaları lazım. Bu ortamın sağlanması lazım.”

Disiplin cezaları!

“Mesela, fiziksel veya duygusal şiddeti içeren disiplin uygulamalarının olduğu bir eğitim ortamında çocuğa dersle çatışmayı şiddetsiz çözme yöntemi öğretilemez.

“O nedenle biz oturup kendimize bakalım diyoruz, okulun bütün fiziksel yapısıyla, öğretmen yapısıyla, müfredatıyla acaba buna elverişli mi diye bakalım, sonra da elverişli hale getirmek için plan yapalım. Bizim önerimiz bu.”

“Barış Kültürü ve Eğitimi Çalıştayı” 21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı, Boğaziçi Üniversitesi Barış Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Hümanist Büro’nun işbirliğiyle ortaya çıktı.BİANET 

Bu haber toplam 1012 defa okunmuştur
 

 
   
Bugün 3 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol